Her zaman söylenen bir söz vardır. "Anadolu'nun her parçası Evliyalar diyarıdır." Şehirlerinden, kasabalarına hatta köylerine varıncaya kadar her yerleşim biriminde en az bir Evliya yatmaktadır.

     Bu Evliyalar, zamanında kendilerine islami bir yaşam tarzı olarak bulundukları yerde durmaktan ziyade ordularla beraber veya kendi Gazi-Dervişleriyle beraber fetihlere katılıp, memleketler fethetmişlerdir. Bundan dolayı bunlara aynı zamanda Gazi-Derviş denmiştir. Bu sadece bu millete özgü tarihi-toplumsal bir olgudur.

     Onlar da bizzat fethettikleri topraklara obalarıyla, oymaklarıyla, dervişleriyle yerleşerek kendi isimlerini taşıyan köyler, kasabalar oluşturmaları bu Derviş-Gazilerin oralardan günümüze kadar sürüp gelen nesilleridir. Anadolu'nun her bir diyarı bu tarihi-toplumsal olgu sayesinde vatanlaşmıştır. Bu aynı zamanda bir kültürel fetihtir.

     Türkler ,İslamiyeti bu coğrafyada kendilerine ve burada ki imkanlarına göre yaşamıştır. Türk Halk Dervişlerinin bu müslümanlık tarzı içinde ki yeri ve önemi son derece büyük ve hayatidir.

     Anadolu'nun en ücra köyüne kadar yayılmış olan Derviş, Gazi, Şehit türbelerinin ve ziyaret kültürünün, türbe ve kümbetlerinin sosyal ve mimari işlevinin tarihi arka planında Türk Halk Dervişlerinin faaliyetleri vardır.

     Bugüne kadar gelen süreçte birçok Evliya hakkında bilgimiz olmuştur. En az bilgi sahibi olduğumuz Evliya, Yakup Abdal'dır. Onunla ilgi bilgimiz sadece Hüseyin Gazi'nin torunu, Battal Gazi'nin ise oğlu olduğudur.

     Yakup Abdal'ın Türk Dil ve Kültürünü yayma, Anadolu'da ki insanların Türkleştirilmesiyle ilgili tarihi, toplumsal yapının gelişmesinde, oluşmasında izlenen yol ve gidişatın onun sonra ki zamanlarda yüzyıllara varan uzanımında ki karakterini belirlemede çok önemli sosyolojik çalışmaları olmuştur.

     Türk Kültür hayatının tarzını belirlemede de büyük bir katkısı olmuştur. Bizim araştırmamızın bütünlüğü içinde  daha çok vurguladığımız yanı dini hayatın soyo-kültürel görünümü ve Türklerin bu coğrafyada ki dinlerini yaşama ve tatbik etme tarzları ile ilgilidir.

     Yaptıklarını savaş zoruyla değil, yüzyıllara varan toplum tecrübesiyle, yüzyılların içinden uzanıp gelen kültürüyle yapmıştır. Anadolu kültürle fethedilmiş ve bu Türk Milletinin sonra ki yüzyıllarda bu topraklarda ki bütün bir sosyal hayatını olduğu gibi, dini hayat tarzını da belirleme ye yetmiştir.

     Biz de hakkında çok az bilgi olan Yakup Abdal ile ilgili çok bilgilere ulaştığımızdan dolayı ulusal ve uluslararası tanıtımını değerli dostlarımızdan da edindiğimiz bilgi ve kaynaklarıyla siz değerli okuyucularla paylaşmayı kendimize görev edindik.